| Aikido'nun Bugünü
Aikido Türkiye’de 1983 yılında Japon Hocamız Kenji Kumagai’nin dersleri ile başladı. O yıllarda bir kaç ayrıcalık dışında dünyada da pek tanınmıyor, o dönemin komunist ülkelerinde hiç bilinmiyordu. Biz ülke olarak şanslı idik. Bir Japon Sanatını yetkin bir Japon ustadan öğreniyoduk. İlk elden. Özgün hali ile. O yıllarda ve izleyen uzun yıllarda ülkemizdeki Aikido dünyadaki pek çok ülke Aikido’sundan önde idi. Aradan uzun yıllar geçti. Tüm dünyada Aikido gelişirken, bizde geriye gitti. Teknik kalite geriledi. Eskiden ülkemizde diploması, antrenör belgesi olmayan ama çok sağlam tekniği olan kişiler vardı. Şimdi tam tersi, elinde diploması olan ama tekniği olmayan kişiler çıktı ortaya. Federasyon, başarı ölçüsü olarak dağıttığı diplomları ön plana alınca 70-80 saniye süren Dan sınavları, dostlar alışverişte görsün diye yapılan antrenör kursları, yönetmeliği bir kez bile okumadan sınav heyetinde yer alan hocalar ile, önce kafasına göre sınav yapıp sonra da yönetmeliği sınava uyduran bir düşünce tarzı ile Aikido bugüne geldi. Temel teknikleri dahi bilmeyen siyah kemerler var. Ben bunları söyleyince elbette ki başkaları da beni ve arkadaşlarımı aynı şekilde olmakla suçlayacaklardır. Ama hepimiz biliyoruz ki bu doğru değil. Bu gidişin, bu kötüye gidişin bence temel bir nedeni var. Aikido federe olduktan sonra bozulma başladı. Kendi başına federe edilmeyen aikido hep başka federasyonlarda sığıntı olarak yaşadı. Federasyon başkanları kendileirne yakın kişileri yönetime geçirdiler. Aikido hep baskın federasyon mantığı ile yönetildi. Judo'da iken Judo'ya benzetilmeye çalışıldı. Tüm dünyaya rezil olduğumuz müsaba sistemi resmiyete girdi. Bugün WuŞu federasyonu içerisindeyiz. Henüz çok yeni bir yönetim var. Zaman neleri gösterir bilmiyorum ama Aikido senelerdir kötü ve yanlış yönetiliyor. Tüm sistem 3-4 kişi ile dönüyor. Aikidoya yaşamını adamış ben ve bir kaç arkadaşım bu yönetimin dışında tutuluyoruz. Bizler profesyoneliz. İşimiz, mesleğimiz Aikido. Bazıları bunu bir küçümseme aracı olarak görüyor ve '' biz bu işi para için yapmıyoruz'' diyorlar. Her seferinde içimden '' iyiki yapmıyorsunuz yoksa bu bilginizle aç kalırdınız'' diyorum. Her gün televizyonda bir balka kanalda Aikido hocası olduğunu söyleyen birileri çıkıyor. Ve Aikido gösteriyorlar. Öyle bir gösteriyorlar ki artık aikido ülkenin tanınmış mizahçılarına malzeme oluyor. Uzun yıllardır sorumlu olduğum okulları ve öğrencilerimi bu kötü ortamdan uzakta tutmaya çalışıyorum. Ancak son yıllarda federasyondaki görevlerinde doğan devlet gücünü arkasına alan bazı kişiler bu gücü arkadaşlarımı benden koparmak için çokça kullanmaya çalışır oldular. Sınavlarda kendilerine yakın durmayan, beklentilerine cevap vermeyen kişileri sınavda başarısız göstermeye başladılar. Bu çok acınacak bir yaklaşım tarzı. Elbette bunda başarılı olamayacaklar. İnternet ortamında, özgür sohbetlerde sıkça dile getirildiği gibi bu kişiler herhangi bir federasyon görevinde değil de kendi başlarına bir seminer verseler acaba kaç kişiyi toplayabilirler. Elbette kimseyi toplayamazlar. Bunu onlar da biliyor. Bu nedenle bugüne kadar yaptıkları her seminerde insanların katılması için ya arkasından bir sınav vaadettiler yada sınavlar için puan verdiler. Hiçbir şey yapamazlarsa fısıltı gazetesinde '' seminere gelmezseniz sınavda kalırsınız'' dediler. Zaman geçecek, bugünler de yerini yarınlara bırakacak. Daha önce olduğu gibi bu insanlar sahneden inecek ve kimse onları anmayacaktır. Ama aikidoya gönül veren, hakkıyla çalışan, ter döken arkadaşlarım tatami'de antrenmanlarına aynı sadelik ve sükünet içerisinde devam edeceklerdir. Yüreklerinde ve yüzlerinde aydınlık gülümsemelerini yitirmeden dostça, yiğitçe, insanca... Mustafa Aygün |